Tuesday, October 27, 2015

Gitti Mercedes'in bir tekerlegi ...


Bi arkadas grubu var bizim. Gruptaki bir arkadas 3 gun oncesine kadar Mercedes kullaniyordu .. Hatta ondan once de Mercedes jipi vardi. Bundan sonra Kia'ya binecek ... Vuuuu ... Biz Mercedes mi gorduk. Surekli takilirdim, Mercedes asagi, Mercedes yukari. Bazen de birkac arkadas binip geziyorduk. Bigun 'bu grubun adi Mercedes' olsun demistim. Sonra baska birgun Merso diye bir Whatsapp grubu kurdum. Isi biraz daha ilerletip ayda bi aksam yemek yiyip, eglenmeye basladik. 

Ancak bizim Mauritius'a tasinma kararimizla birlikte ekipten bir parca kopuyordu. Hadi Mercedes'in bir tekerlegi olmus olayim. Ekipten okuyanlar gulmesin, Mercedes'te daha 3 tekerlek var.

Tiki olduklarina bakmayin, bu ekibin erkekleri cok ketumdur, sirrini paylas hemen unuturlar, guvenebilirsin. Uzulseler de anlamazsin, sevinseler de.

Yani benden farklilar.

Ben biraz daha kizlarin tarafindayim herhalde. Daha neseli, yerine gore sulugoz. O yuzden kizlarla daha iyi anlasiyorum :)

Merso kizlari yasli gozleriyle aklimda kaldi ...

Aslinda son yemegimiz icin baya calgili cengili bir yer dusunmustuk ama, memlekette teror olaylari artinca, icimize sinmedi ...

Artik seneye yazin gideriz Arabesk'e di mi ?

Ozleniyorsunuz ...






Saturday, October 24, 2015

Yine bigun Stockholm'deyiz ...


Saka saka ilk kez gitmistik ...



Tatile gidemedigimiz yazlarda, Asiye hanima 'uzme canini, 10. evlilik yildonumunde seni yurtdisina goturecem' derdim hep. Nasilsa 10 yila cok vardi. Ama cok cabuk geldi 10. yil. Cok da tekrarlamistim, kivirmaya firsat yoktu :) Ben gezmeyi O'ndan daha cok severim de, caktirma. Biz de, basbasa bir Isvec, Norvec, Danimarka turuna ciktik. Bi taraftan kulagimiz Mauritius'da ..

Tatilin ikinci gunu, Stockholm'deyken, Ingiltere numarasi gene belirdi telefonumda. James'ten haber var. 'Teklif mail ile gonderildi, biranonce oku cevabini don' diyordu. Yani en azindan ben oyle anladim . 'Tatildeyim donuste guzelce okur donerim' dedim.

Tatilin diger kisminda Asiye hanimla konusmalarimiz Mauritius uzerineydi. Turla gitmistik tatile ve gezmeye merakli 40 kisi vardi. Herkes cesaret veriyordu. Hergun sehit haberlerinin geldigi ulkeye donmeye niyeti yoktu insanlarin. 'Bi sure gidin huzurlu biyere' diyorlardi.

Kopenhag'da gezerken bi baktim onumuzde, Mauritius Okculuk takimi. Adamlara hemen yanastim, durumu anlattim. Telefon verdiler, 'gelince ararsin' dediler. Kader bizi adim adim cekiyordu Mauritius'a dogru.

Gozumuzde de hazirliklar buyuyordu. Evi kiraya verecez, esyalar nolacak ? Esyali kiraya verelim desek kim tutar ? Yanimizda ne kadar esya goturecez ? Cocuklarin okullar nolacak ?

Hay ben boyle isin ! Durup dururken basimiza dert actik ...

Neyse tatilden donunce, 3 gun icinde teklife 'EVET' cevabini dondum ...  10 yil once nikah masasindaki 'EVET' ten bu yana en onemli karardi herhalde ...

Zaten Asiye'ye, 'ben dusunmeyecem, dusunursem cok mazeret bulur vazgecerim' dedim. 'Bi kere de, cok dusunmeden bi karar vereyim, gerekirse pisman olup doneyim' diyordum.

Sonra hazirliklar basladi ... Site yonetimine evi kiraya verecegim icin bir prosedur varmi diye sormaya gittim, evi esyalariyla kiralayip ciktim. Onemli bi adimi cok kolay gectik.

Sonra esyalarin toplanmasi. O pek kolay olmadi ... Bir aydan fazla bir sure bavullarla yasadik. Corap arasan bes bavul karistiriyorsun ... Ucus tarihimiz 28 Eylul, kiracimiz 31 Agustos'ta yerlesmek istiyor. Bi de disarda kaldik mi !

Kalmadik aslinda, ben otel ayarlarim diye dusunurken, bircok arkadasimiz davet ettiler. Misafir oldugumuz Cagri, Hikmet, Turan kardeslerime sonsuz tesekkurler ...

Bu arada gidecegim duyulmaya basladi ...

'Cennete gidiyorsun' diyenler ...
'Benim balayina gittigim yere sen calismaya gidiyorsun, bu ne bal' diyenler ...
'Adam lazimsa gelelim' diyenleri hic saymiyorum, herkes dedi ...
'Radikal karar', 'Ulkeden en dogru zamanda kaciyorsun', 'Nasil buldun' gibi sorulari yuzlerce kez cevapladim ...

Istanbul'da herkes destekliyordu, ancak memlekete gidince bi tane olumlu yorum gelmedi ...
'Gul gibi is birakip gidilir mi' ...
'Istanbul'da rahat mi batti' ...
'Ne isin var oralarda' ...

Asiye dedim, memlekette 2 gun fazla kalsam gitmekten vazgececem ... Boyle anlarda hep bir yil sonra cocuklarin takir takir Ingilizce konustuklarini gozumun onune getirip, gitme istegimi tazeliyordum ...

Kah oyle, kah boyle veda turlari, yemekler devam ediyordu ... Istanbul'da son bir ay, oglen bi yemek, aksam baska bir yemek, gece ucuncu bir yere davet seklinde devam ettik ...

Dislere son bi kontrol yapiliyor

Paskistan'li dostlarla veda yemegi

Nesrin ve Ismail son gunlerde cok kahrimizi cekti

Oguz baskana, milletvekilimize veda etmeden gidemezdim

Hiko ile Istanbul'daki son birkac gunumde birlikte takildik

Kardesim ve esi demiyorum. Erkek kardesim, kiz kardesim ...
as
Ilkay ve ailesi ile bir 3. kopru hatirasi ...

as


Ortam ve ailesi ile son bi veda pozu

Emir'in tiyatro kursuna vedasi

Friday, October 23, 2015

Istanbul vs Mauritius ... 


Uzun bir yolculugun ardindan Istanbul'a Carsamba aksami 17:30 da indik. Ataturk'e iniyoruz, ev Maltepe'de, haftaici ve ben orucluyum ... Iftar 20:50 ve yetisme umidim var. 

Vardi en azindan E-5 e baglanincaya kadar ... Yandex le aralardan yol bulacam derken Caglayan'in ara sokaklarinda kaybolmalar falan, iftara yetisemedim. Birara Mecidiyekoy'de Asiye hanimi aradim, 'ben bugun gelemeyecegim herhalde bi otel bulursam kalayim bu yakada' dedim. Agladim aglayacagim ... Neyse eve vardim ama Allah'in hikmeti, Mauritius gozume daha bi sirin gorunmeye basladi ...

Her gorusmeden sonra arayan James gene aradi ... Izlenimler olumlu dedi. Teklif gelir 1-2 hafta icinde dedi. Ya o is gorusmelerinden sonra ben olsam kendimi ise almam. Bu adamlar nasil bir kitlik yasiyorlarsa artik.

Ilk firsatta konuyu Gokhan beye actim. Boyle olunca boyle dedim ... 'Mehmet degerli bir elemanimi kaybetmek istemem ama baska ulke diyorsun, ailem diyorsun, cocuklarin egitimi diyorsun. Bekleyelim bakalim teklifi' dedi ... Aksam eve gidince, 'oh kurtuluyorum' demis midir, bilemem ... O artik Gokhan beyin omur boyu sirri olur insallah :)

Aslinda, 'kurtar kendini bu ulkeden' de dedi, baska baska seyler de dedi ama, Turkiye'nin malum kosullari, bu biraz siyasete giriyor, bu kismi geciyorum, bir  twitten dolayi insanlarin hapis yattigi ortamda, O'nu da kendimi de yakmayim ...


Burasi iyi mi kotu mu anlamadim !


Once Dubai'ye ucuyorsun. Dubai'de 1-2 saat takildiktan sonra tekrar havalaniyosun Dubai'den sonra 6 bucuk saat uculuyor. Istanbul'dan Dubai'ye Boeing 777 ile geldik, Dubai'den Mauritius'a A380. 

A380 hani su iki katli olan ucak. Istanbul'a bi kere indi diye gunlerce haberlere konu olmustu. Emirates'in Mauritius'a gunde 2 seferi var A380 ile. Neyse bizim de 3. havalaani yapilinca gelir artik, iki tanesini begendirememisiz demek ki :)

Aslani Mauritius havaalaninda ben cektim :)


Simdi, ben haritadan baktigimda Mauritius nokta gibi. Bu A380 mesafeyi ayarlayamazsa okyanusa gecer gideriz diye korktum tabi. Dubai'den havalandiktan sonra direkt okyanusun ustundesin. Ondan sonra da bi daha kara gorunmuyor asagida. O yuzden camdan bakmanin pek anlami yok. Sabah kahvalti icin uyandirdilar, monitorden baktim ada menzile giriyor. Kahvaltidan sonra adanin ustune geldigimizde inis takimlari acilmis oluyor zaten. 

Neyse indik, beni bekleyen taksici ile bulustum. Yola ciktik, 'otele bir saat yolumuz var' dedi. Yagmur basladi. 'Burda hep yagar mi' dedim, 'sen Kuzey'e gidiyorsun, oranin iklimi farklidir' dedi taksici. 'Len zaten kic kadar yer, bunun guneyi kuzeyi mi olur ?' diyemedim. Ingilizce bunu soyleyecem derken Allah korusun cam devirmek var. Kuzeye dogru ilerledikce hava degisti. Yesil bi yer ama bildigin Afrika ve Hindistan karisimi bir ulke. Evler, yollar, yollardaki saticilar, insanlar ...

James yaktin beni ...

Sadece James mi ?

Bu Mauritius meselesi cikinca, internette arastirma yapmistim, adada yasayan Turk var mi diye ? Ahmet beyin Facebook hesabina ulastim. Mesaj yazdim, 'Istanbul'dayim telefon ver arayayim' diye dondu. Hemen de aradi ... Ben durumu anlatinca, o kibar sesiyle basladi, 'adamiz soyle guzeldir, boyle guzeldir' diye ...

Nerde Ahmet beyin anlattigi ulke, nerde benim gordugum ...

Ahmet abi yaktin beni ...

Ben bu dusuncelerle bogusurken Kuzeye dogru ilerleyip otele geldik. Ahmet bey, Grand Bay icin, 'Mauritius'un Bodrum'u' demisti. Bi Bodrum olmasa da, yolda gordugum yerlerden daha guzeldi ...

Oglen gibi Le Mauricia Otele girince biraz isindim.

Ayarlayani tebrik ederim, otelin kararimde etkisi oldu :)



Ogleden sonra, Ahmet abinin telefonunu verdigi Murat ile bulustuk. 3 yildir adada yasiyor Murat ve esi Elif. Murat dogma buyume Isvicreli. Kalkmis buralara gelmis ve burda olmaktan cok mutlu. Bana Isvicre'de de bir is firsati var deseler, dusunmem bile ... Hatta bulustugumuzun ertesi gunu sozlesmesini 3 yil daha uzatti. Icim biraz daha ferahladi ...

Turkiye'ye gidip de donmemek var, 5 dk da olsa denize girdim ...


Yuzyuze is gorusmesini yaptik ilk gun. Yanimda goturdugum lokum ve pismaniyeyi ikram ettim. E rusvet bizim en basta gelen ihrac kalemlerimizden. Bazi sorular verdiler, cevaplarini yazdim ... 'Ben elle yazamam, bilgisayar verin' dedim. Bi laptop getirdiler, okumasinlar diye uzun uzun yazdim ...

IK muduru, IT muduru (suanki patronum Richard) ve onun patronu COO muz Michael ile gorustuk. Ben gene yasadigim kotu tecrubeleri anlatarak gecirdim gorusmeyi ... 3 gunluk tatilimi yapip donecem kardesim ...

Ertesi gun de, 'relocation manager' dedikler Jo ile evleri gezdik, okullari gorduk, alisveris merkezleri falan ... Kadin isin erbabi ... 'Burada yasanir' dedim. Bi de parayi yetirebilirsek deyme gitsin ... 'Keske dun is gorusmesinde oyle davranmasaydim' diye de aklimdan gecti.

Asiye hanim fiyatlari gorsun diye bir saat markette fotograf cektim
Taptaze kirmizi baliklar ...


He dersem, denize nazir bu binada mi calisacam ? Bir puan daha aldilar ...


Ayni gun aksam taksici beni otelden aldi havaalanina geldim. Yine bizi beklemekte olan A380 imize bindik, memleketin yolunu tuttuk.

Donuste Araplara is gorusmemi anlatiyorum ...

Nerden cikti bu Mauritius ?


Kendiliginden ... Yani ben yurtdisinda is falan bakmiyodum. Bi donem bakmistim sonra umidi kesmistim.

Mayis'in ilk haftasiydi. Bi gun adamin biri Linkedin'den mesaj atti, cevap vermedim. Bi daha yazdi. Cevap alamayinca aradi.

Londra merkezli bir HR firmasiydi. Mauritius'ta bi is firsatindan bahsetti. Ben az bucuk Ingilizcemle 'adini bile soyleyemiyorum' ne isim var orada dedim. Sonra adinin James oldugunu ogrendigim 'Headhunter', 'ben simdi telefonu kapatiyorum sen internetten bak haftaya goruselim dedi'. 'Sirketi dert etme, gercekten iyi bir sirket, mutlu olacaksin' dedi.

Konuyu Asiye hanima actim dogal olarak. O da bakmis internetten, beni gaza getirdi :)

Sonra Skype uzerinden is gorusmeleri basladi. Ben ilk onceleri, 'iyi aman Ingilizce pratik yapiyorum' diyodum. Gorusmelerde tecrubelerimi anlatirken bol bol kotu tecrubelerimden, basarisizliklarimdan bahsediyordum. Ya boylesi durustce geliyordu, ya da goruselim de olmasin havasindaydim. Her gorusmeden sonra, 'Asiye bu sefer kesilir gorusmeler' diyordum. James arayip, 'They are very impressed'  deyip duruyordu. Bi de, ikide bir 'brilliant' diyordu. Hala ne icin kullandigini anlamis degilim. James'i cok anlamiyordum da zaten. Elin Ingilizine 'senin Ingilizcen kotu, seni anlamiyorum' diyordum.

Derken, bi gun yine James aradi ve 'seni final gorusme icin Mauritius'a davet etmek istiyorlar, kabul etmeden once maddi konularda tamam misin onu soyle' dedi. Hah dedim, simdi ben ilk tekliften daha yuksek isterim, onlar da olmaz der, bu is noktalanir dedim. Valla hem gitmek istiyodum, hem de istemiyodum. Coca-Cola'dan ayrilmak zor olacakti, Coca-Cola'da yasayacagim son gunler aklima geldikce, 'bosver oglum otur oturdugun yerde' diyordum. Ben ne istedigimi soyledim, 10 dk sonra geri aradilar, ortada bi yerde teklifi revize ettiler. O an, 'bu adamlar beni istiyor, gideyim anasini satayim, goruseyim orda, en kotu belesten 3 gunluk Mauritius tatili yaparim' dedim.

Bu arada bircok arkadasima 'ben Mauritius'tan bir firma ile is gorusmesi yapiyorum, olacak sanirim' demistim, ancak beni hic ciddiye alan olmadi.

Sonra isyerinden 3 gun izin aldim. Patron (Gokhan bey olur kendileri) tatilde oldugu icin ona da bilgi verememistim. O yuzden herkese memlekete gidiyorum demek zorunda kaldim. Isimleri bende kalsin, 1-2 is arkadasim biliyodu sadece. Dedim ya, zaten kimse ciddiye almiyordu diye ...

4 Temmuz gunu Istanbul'dan uctum. Emirates'le :)

Ucaga binerken beni karsilayan ekip ...